Bilindiği üzere geçmiş zamanlarda kimyadan önce simyacılar vardı. Simyacılar Ab-ı Hayat ve Felsefe Taşını bulmak üzere ömürlerini geçirdiler ve birçoğu bu yolda hayatını kaybetti. Felsefe Taşı diye peşinde koştukları, yapımı için çeşitli formüllerin yazıldığı taş sonunda bulundu. Her şeyi olmasa da neredeyse birçok şeyi altına çeviren taş geçtiğimiz yüz yılda Amerika Savunma Sanayisinde bulundu ve uzun yıllar kullanıldıktan sonra halka arz edildi. Bu anlattıklarım tamamen gerçek, bir yalan ya da uydurma değil.
Aslında İnternet?
1995 yılında halka sunulan felsefe taşı günümüzde en kıymetli mücevherlerden de kıymetli olmaya başladı. Artık onsuz bir hayat değil düşünmek yarım saat uzak kaldığımızda bile kafayı yiyebilecek duruma gelebiliyoruz. Belki bazılarınız anlamıştır Felsefe Taşını. Her şeyi olmasa bile değerli olan veya değerlenmek isteyen her şeyi, herkesi değerlendiriyor. Evet! Felsefe Taşı diye bahsettiğimiz şey aslında internet. Google neredeyse herkesin Felsefe Taşını elinde bulunduran en büyük kuruluş. Eğer Felsefe Taşını şu anda Google kullanıyor ve yönetiyorsa Ab-ı Hayat nerede?
Ab-ı Hayat Nedir?
Ab-ı Hayat simya tarihinde ölümsüzlük iksiri, suyu olarak bilinir. Günümüzde bu tür çalışmalar yapan büyük şirketler var ama bunlar ölümsüzlükten ziyade “dondurma” teknolojisi ile işler yapıyor. 2016 yılında Yuval Noah Harari Homo Deus adlı kitabında bu konuya hafiften değiniyor. 1999 ABD Ulusal Teknoloji ve İnovasyon Nişanı Sahini Ray Kurzweil 2012’de Google’da mühendislik yönetimine atandı. Google bir yıl sonrasında ölümün şifresini bulmayı hedefleyen “Calico” adında bir şirket kurdu. Yakın tarihte diğer bir ölümsüzlük savunucusu olan Bill Maris’de Google Ventures yatırım fonlarını yönetmesi için görevlendirildi. Maris’e bu işte olmasının sebebi sorulduğunda ise; “Çünkü yaşamak ölmekten daha güzel” cevabını vermiştir. Bu hayali Kurzweil ve Maris ile paylaşan bir diğer isim ise PayPal’in kurucusu Peter Thiel. Geçtiğimiz yıllarda sonsuza kadar yaşamayı planladığını itiraf eden Thiel; “Kabullenebilirsiniz, inkar edebilirsiniz ya da savaşabilirsiniz” diye de sözlerine eklemelerde bulunmuştur.*
Olur mu Öyle Şey?
Bana göre ölüm mutlak gerçekliktir ama dini düşüncelerimizi kısa bir süreliğine kenara alırsak; ölmeniz için 3 farklı yol var biri hastalık. Eğer hasta olmayı engelleyebilen bir teknolojiye ulaşabilirsek geriye iki seçenek kalır. Bunlardan biri de yaşlılık. Vücut yaşlanmasını durdurmak önümüzdeki 150 yıl için pek de mümkün görünmüyor. Bunu sürekli çalışan bir araba gibi düşünebilirsiniz. Periyodik bakımları yaptırmadığınızda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Çürümüş bir pistonu değiştirmediğinizde arabanız yolun ortasında bir anda alev alabilir diye örnekleyebilirim. Son seçenek olan kazalar. Eğer bir kamyonun altında parçalara ayrılmazsak ya da bir patlamada ölmezsek ölümsüzlük mümkün kılınabilir. Ama sorumuzun asıl cevabını 2150 yılından önce göremeyeceğimizden eminiz.